Schieder televizyon programında

“Kogler’in osuruklu sözleri karşısında hayrete düştüm”

(Bild: krone.tv)

SPÖ'nün AB lider adayı Andreas Schieder krone.tv'ye verdiği bir mülakatta AB'nin güncel konularının yanı sıra iç politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

"AB'deki ilaç endüstrisi ile doğrudan konuşmalıyız. Avrupa'da tam bir arz güvenliğine sahip olmak istiyoruz. Bu da Çin'e ya da başka bir yere taşıdığınız ilaçları tekrar Avrupa'da üretmeniz gerektiği anlamına geliyor. Özellikle de gemilerin tekrar tekrar sıkışıp kaldığı şu günlerde," dedi Andreas Schieder korne.tv röportajında. 

SPÖ'nün önde gelen AB adaylarının bu konudaki sloganı "Önce Avrupa". Ancak Schieder bunun Donald Trump'a bir gönderme olarak değil, daha ziyade bir iş yeri olarak Avrupa'ya bağlılık olarak anlaşılmasını istiyor. Fotovoltaik panellerin Çin'den değil, Avrupa'da üretilmesini istiyoruz. Schieder: "Gelecekteki Avrupa ihalelerinde, Avrupa'dan gelen ürünler Amerikan ve Asya ürünlerine tercih edilmelidir." Avrupa'nın dışarıdan gelen ucuz ürünlerle doldurulmasına izin veremeyiz. Örneğin, ucuz Çin pillerine sahip elektrikli arabalar gibi.

"Osurma" karşısında hayretedüşen
 Schieder, Yeşillerin AB lider adayı Lena Schilling'in içinde bulunduğu karışık durumla ilgili net bir yorum yapmak istemedi: "Bana ne? Bunlar Yeşillerin karşılaştığı güçlükler. Yeşiller Partisi'nin ve Lena Schilling'in bunu kamuoyu önünde açıkça ifade etmesi gerektiğine inanıyorum. Şansölye Yardımcısı ve Yeşiller Partisi lideri Werner Kogler'in osuruklardan bahsetmesi beni biraz şaşırttı. Bu ciddi bir mesele ama siyasi rakiplerimizi ilgilendiren bir mesele değil."

Schieder, AB Parlamentosu'ndaki ilk beş yılında kişisel olarak birçok şeyi başardı ve hayata geçirdi: "Bunlar iklim paketi ve Yeşil Anlaşma'ydı. Ama aynı zamanda platform hizmetleri için daha iyi sosyal haklar da vardı. Yani yemek dağıtımı ya da Uber sürücüleri. Ya da kamyon şoförleri için daha uzun dinlenme süreleri ve daha iyi sıhhi tesisler gibi daha adil koşullar."

Bununla birlikte, her zaman sadece Brüksel'de değil, aynı zamanda Avusturya ve Viyana'da da sık sık seyahat ediyor. Hala geceleri Reumannplatz'a gitmeye cesaret edebiliyor. Bundan hiçbir zaman korkmadı ve hala da korkmuyor.

Röportajın tamamını yukarıdaki videoda izleyebilirsiniz.