Yıllık zirve

Wachau’dan Batı Balkanlar için siyasi yardım

Hırvatistan Dışişleri Bakanı Gordan Grlic Radman, ev sahibi Johanna Mikl-Leitner ve Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg ile birlikte.

(Bild: BMEIA/ Michael Gruber)

Coğrafi olarak Batı Balkanlar ve Wachau yüzlerce kilometre ile birbirinden ayrılıyor. Ancak Göttweig Manastırı'nda bu yıl "Avrupa'yı Yeniden Kurmak" başlığıyla düzenlenen Wachau Avrupa Forumu, siyasi açıdan onları yeniden bir araya getiriyor. Bir araya gelen dışişleri bakanları Batı Balkanlar'a ve aynı zamanda Brüksel'e ne gibi mesajlar gönderiyor.

Batı'da Brexit, Doğu'da savaş ve kendi ülkelerinde hükümet krizi. Önceki yıllarda olduğu gibi Wachau'daki Avrupa Forumu'nda da siyasi durum geleneksel olarak gergin. Ancak geçen yıl olduğu gibi bu yıl da forumun odak noktası yine Batı Balkanlar olacak. Bir önceki yıl imzalanan Göttweig Deklarasyonu'nun birinci yıldönümü kutlanırken, aynı zamanda "Batı Balkanların Dostları" grubu da kuruldu.

"Göttweig Deklarasyonu"
Deklarasyon özellikle Batı Balkanlar bölgesinin tam katılımdan önce bile "kademeli ve hızlandırılmış entegrasyon" anlamında Avrupa politikalarına ve organlarına daha yakından entegre edilmesi çağrısında bulunmaktadır. Özellikle Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı saldırı savaşı bağlamında, ortak zorluklarla kararlı bir şekilde mücadele edebilmek için dış ve güvenlik politikaları konusunda Batı Balkanlı ortaklarıyla çok daha yakın bir diyaloğa girmenin Birliğin menfaatine olacağı o zaman da söylenmişti, bugün de söyleniyor.

Dostlar Grubu'nun hedefleri

1. Batı Balkanları AB gündeminin üst sıralarında tutmak.
2. gerçekçi ve inandırıcı bir katılım perspektifi sağlamak.
3. Batı Balkanlar bölgesindeki halklar için somut ilerleme sağlamak.

Schallenberg bu vesileyle 13 dışişleri bakanını Göttweig Manastırı'nda düzenlenen Wachau Avrupa Forumu'na davet etti. AB üyeleri ve aday ülkeler ilk kez Wachau'da bir araya geldi. Girişimin başlangıcından bu yana çok şey başarıldı: Örneğin Bosna Hersek'e adaylık statüsünün verilmesi ya da son forumdan bu yana AB genişleme tartışmalarına damgasını vuran Avusturya'nın kademeli entegrasyon kavramına giderek artan bir ilgi gösterilmesi gibi.

Schallenberg: "Nihayet verilen sözler yerine getiriliyor"
"Batı Balkan halklarına 20 yıl önce AB üyeliği sözü vermiştik. Nihayet bu sözü yerine getirmeliyiz. Batı Balkanların Dostları, Batı Balkanlar için kalp pili ve güçlü bir savunucu olmaya devam ediyor. Çünkü AB, Batı Balkanlar olmadan tamamlanmış sayılmaz."

Schallenberg sözlerini şöyle sürdürüyor: "Amacımız Batı Balkan ülkelerini AB dış politikasına daha da yakından dahil etmektir. Ne kadar yakın koordinasyon içinde olursak, dünyadaki sesimiz de o kadar güçlü olur. Bu ticaret, göç ve aynı zamanda güvenlik alanını da ilgilendiriyor." Forumun ev sahibi Vali Johanna Mikl-Leitner de aynı düşünceyi yineledi. Batı Balkan ülkelerinin AB'ye katılımı yeni Komisyon'un gündeminin en üst sıralarında yer almalıdır, zira "Avrupa Birliği Batı Balkanları daha fazla ve daha yakından entegre edemezse, diğerleri bunu yapacaktır." Genel olarak Avrupa Birliği'nin yeniden organize edilmesi ve bu amaçla "onu büyük yapan güçlü yönlerine yeniden odaklanması gerekmektedir. Yani barış, özgürlük ve refah.