Selensky davet etti
ABD’deki NATO zirvesi 75. yıldönümü kutlamalarıyla başladı
Savunma ittifakının üç günlük zirvesi Salı günü Washington'da NATO'nun 75. yıldönümü kutlamalarıyla başlıyor. ABD'nin başkentindeki en üst düzey toplantıda 32 üye ülkenin devlet ve hükümet başkanları caydırıcılık ve savunmanın genişletilmesinin yanı sıra Ukrayna'ya daha fazla destek verilmesini görüşmek istiyor. Toplantıda ayrıca Çin ile ilişkilerin geliştirilmesi ve NATO ile Hint-Pasifik bölgesindeki ortakları arasında daha fazla işbirliği yapılması da ele alınacak.
İttifak ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra aralarında Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky'nin de bulunduğu çok sayıda davetlinin de toplantıya katılması bekleniyor. Avrupa Birliği, Avustralya, Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda'dan temsilciler de toplantıda yer alacak. Dışişleri Bakanlığı'na göre Avusturya, davet edilmesine rağmen NATO zirvesine "programlama nedenleriyle" katılmayacak.
Scholz Biden konusunda endişeli değil
Toplantı başlamadan önce Almanya Şansölyesi Olaf Scholz bir kez daha Ukrayna'ya Rusya'nın saldırgan savaşına karşı uzun vadeli destek sözü verdi. Scholz, 81 yaşındaki ABD Başkanı Joe Biden'ın üç günlük toplantının zorluklarından bunalmış olabileceğinden endişelenip endişelenmediği sorusuna şu yanıtı verdi: "Hayır, bu konuda endişeli değilim." Şansölye, Biden ile yaptığı birçok görüşmeden, "bu zirveyi bizimle birlikte çok iyi ve çok hassas bir şekilde hazırladığını" bildiğini vurguladı. "Bu açıdan da çok başarılı bir zirve olacak."
Kremlin: NATO Rusya'yı düşman ilan etti
Bu arada Rusya, kendi açıklamalarına göre NATO zirvesinin gidişatını yakından izlemek niyetinde. Moskova'daki başkanlık ofisinin sözcüsü Dmitry Peskov Salı günü yaptığı açıklamada bu durumu vurgulayarak transatlantik ittifakın Rusya'yı yenilmesi gereken bir düşman olarak ilan ettiğine işaret etti. Peskov gazetecilere yaptığı açıklamada Rus hükümetinin NATO'nun Ukrayna'ya tamamen müdahil olduğunu düşündüğünü söyledi.
Çin ile anlaşmak da bir sorun olacak
Zirve başlamadan önce Çin, NATO'yu Asya-Pasifik bölgesindeki eylemleri nedeniyle eleştirdi ve savunma ittifakını yeniden düşünmeye çağırdı. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian Pekin'de yaptığı açıklamada, Pekin'in NATO'nun iftiralarına karşı çıktığını ve Çin'i Asya-Pasifik bölgesine ilerlemek ve orada gerginlik yaratmak için bir bahane olarak kullanmasını reddettiğini söyledi. ABD'nin başkentinde yapılacak üst düzey toplantıda Çin'le ilişkilerin geliştirilmesi ve NATO ile Hint-Pasifik bölgesindeki ortakları arasındaki işbirliğinin arttırılması konuları ele alınacak.
Haziran ayında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Çin'i, yaptırımlardan kaçınmak ve ticaret akışını sürdürmek için dış dünyaya çatışmada geri durduğu izlenimini vermeye çalışmakla suçladı. "Ancak gerçek şu ki Çin, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük silahlı çatışmayı körüklüyor" dedi. Pekin aynı zamanda Batı ile iyi ilişkilerini sürdürmek istiyor. "Pekin her ikisini de yapamaz" dedi. Bir noktada, Çin rotasını değiştirmezse müttefikler maliyetleri dayatmak zorunda kalacak.
Zirvede iki eksik kişi söz sahibi olacak
Orada bulunmayan iki kişi bile ne olacağı konusunda söz sahibi olacak: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna'ya yönelik askeri saldırganlığıyla Batı savunma ittifakına ikinci baharını yaşattı. Diğeri ise son haftalarda yeniden ABD başkanı olma şansı artan Donald Trump. Görevdeki ilk döneminde, Avrupalı müttefiklerinin savunma harcamalarının çok düşük olduğunu düşündüğü için NATO'dan çekilmekle tehdit etmişti.
Trump'ın yeniden seçilme olasılığı da Ukrayna nedeniyle endişe yaratıyor: Cumhuriyetçi, ABD seçim kampanyası sırasında defalarca Rusya'nın saldırı savaşını 24 saat içinde sona erdirebileceğini iddia etti. Ancak, Ukrayna'nın Rusya'ya karşı kazanmasına ilave askeri destekle yardımcı olmak istemediği açıktır.
Ukrayna: Trump'ın tehlikeli bir tabu ihlali planladığı söyleniyor
"Politico" adlı internet portalının Cumhuriyetçilere yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre Trump, NATO'nun doğuya doğru daha fazla genişlememeyi taahhüt ettiği bir tür anlaşma yapmayı düşünüyor. Aynı zamanda Moskova'nın Ukrayna topraklarının ne kadarını elinde tutabileceği konusunda Putin'le pazarlık yapmak istiyor. Çoğu Avrupa devletinin bakış açısına göre, böyle bir yaklaşım çirkin ve aynı zamanda son derece tehlikeli bir tabu ihlali olacaktır. Putin bu durumda savaşını bir başarı olarak değerlendirebilir ve daha fazla saldırganlığa yönelebilir.
This article has been automatically translated,
read the original article here.
Kommentare
Willkommen in unserer Community! Eingehende Beiträge werden geprüft und anschließend veröffentlicht. Bitte achten Sie auf Einhaltung unserer Netiquette und AGB. Für ausführliche Diskussionen steht Ihnen ebenso das krone.at-Forum zur Verfügung. Hier können Sie das Community-Team via unserer Melde- und Abhilfestelle kontaktieren.
User-Beiträge geben nicht notwendigerweise die Meinung des Betreibers/der Redaktion bzw. von Krone Multimedia (KMM) wieder. In diesem Sinne distanziert sich die Redaktion/der Betreiber von den Inhalten in diesem Diskussionsforum. KMM behält sich insbesondere vor, gegen geltendes Recht verstoßende, den guten Sitten oder der Netiquette widersprechende bzw. dem Ansehen von KMM zuwiderlaufende Beiträge zu löschen, diesbezüglichen Schadenersatz gegenüber dem betreffenden User geltend zu machen, die Nutzer-Daten zu Zwecken der Rechtsverfolgung zu verwenden und strafrechtlich relevante Beiträge zur Anzeige zu bringen (siehe auch AGB). Hier können Sie das Community-Team via unserer Melde- und Abhilfestelle kontaktieren.